Yerli Eserlerin Keşfi
Kozmik atölyeyi kurarken ilk aklımızda olan soru daha iyi bilimkurgu ürünlerine nasıl ulaşabiliriz idi. Eleştiri kültürünün yerleşmesinin ve tavsiye zincirleriyle iyi ürünlerin ön plana çıkmasının gerekli olduğunu biliyorduk.
Günümüzde yayın evleri hala Türk bilimkurgu eserlerine yüksek rağbet göstermese de birçok yazar doğrudan yayıncılık vasıtası ile kitaplarının yayınlamayı başarıyor. Fakat hala yeni yazar için geçerli olan o büyük duvar ile karşılaşıyorlar; yeni yazar olarak kitaplarımı başkalarına nasıl ulaştırabilirim?
Biz de site olarak bu yeni yazarları okuyup detaylı bir değerlendirme yazarak bir şans tanımaya karar verdik. Türkiye’de yüksek satış rakamlarına ulaşmak ne yazık ki zor. Hele ki bilimkurgu kategorisinde bu iş daha da zorlaşıyor. Hiç tanımadığımız kişilerin yazdığı kitapların arka kapak yazısından şans vererek seçtiğimiz bu eserleri okuyacağız. Ve şu ana soruya cevap arayacağız; Acaba bu kitap şu üç kategoriden hangisine giriyor; edebi olarak zayıf ve unutulması gereken eserler mi? Şans verilmediği için koca bir denizde boğulan hazineler mi? yoksa ikisini arasında biraz daha üstüne uğraşılsa iz bırakan bir esere dönüşebilecek daha ham haldeki cevherler mi? Neyi doğru yapıyorlar ve neyi yanlış yapıyorlar. Güçlü yanları, iyi fikirleri neler ve hangi noktalarda tökezliyorlar.
Belki adım adım bu sorulara cevap verebilirsek ilerideki yazarların yollarına da ışık tutabiliriz. Bu yolda hatta şanslı isek iyi bir edebi eseri kitlelere keşfedip, ulaştırabiliriz bile.
Bu vesileyle bu yeni tanıtım serisinde yarı profesyonel olarak yerli kitap incelemeleri yazmaya karar verdik. Eleştirinin daha profesyonelleşmesi ve eş dost eylemekten, gönülleri hoş etmekten öteye gitmesine inanıyorum. Sonunda bu durumu boş teoriden öteye geçirmek için bir ücret karşılığı yol arkadaşım Mehmet Onur Kart’tan belirlenen kitapları okuyup, profesyonel olarak zaman ve emek harcayarak incelemesini istedim. Birlikte belirlediğimiz temel sorular doğrultusunda eserde bazı cevaplar aradık. Prensiplerimizde bir tanesi ise kitap ile düşüncemiz ne olursa olsun objektif kalmak, kötünün içinde iyiyi , iyinin içinde de kötüyü görebilmekti. İleride kaynaklarımız ne yeter bilmiyorum ama şimdilik iki ayda bir güncel bir kitap incelemesi hedefliyoruz. Eğer yaptığımız işler beğenilirse ileride belki patreon aracılığıyla daha fazla değerlendirmeyi finanse edebiliriz.
İlk inceleme “Nauitilia” adlı kitap için yapıldı. Bu akşam itibariyle sitede okuyabilirsiniz. Umarım bu seri ile birlik ulaşmak istediğimiz eleştirel kültüre ve iyi bilimkurguya bir adım daha yaklaşmış oluruz.
Keyifli okumalar diliyorum.