Silsile Bilimkurgu Öyküleri
Bir Türk Bilim Kurgu hikaye toplamı ile daha karşı karşıyayız. Bu tip kolektif hikaye kitaplarını daha çok görmek sevindirici. Kitap 2016-2020 yılları arasında Türkiye Bilişim Derneği öykü yarışmasında dereceye giren öykülerden oluşuyor. Bu tip hikayelerin basılması ve yayınlanmasını hem kolektif hafızamız hem de edebiyatımız açısından faydalı buluyorum. Tabi bu yarışmaların bir dezavantajı kelime sayısı kısıtlamaları o yüzden çoğu hikaye kısa hikaye formatı düşünüldüğünde bile kısa kalıyor. Bizler için iyi yanı tabi ki bir seçim sürecinden çıkmış olmaları ve belli bir kalite düzeyini beraberlerinde getirmeleri.
Kitaptaki öykü yazarlarından Kadri Kerem Karanfil ne yazık ki bu yıl hayata gözlerini yummuş. Kitap ince bir şekilde kendisinin adına adanmış ki duygulandığımı söylemeliyim. Kitap Pangea kitap evinden ekim ayında çıktı ve şu linkten ulaşılabilir https://kidega.com/kitap/silsile-bilimkurgu-oykuleri-388500/ 179 sayfalık kitap 17 adet kısa hikayeden oluşuyor.
Kitabın kapağını bu yıl çıkan kapaklarla karşılaştırdığımda çok beğendim. Bir merak uyandırıyor ve kitaba bir derinlik hissi veriyor. Umarım bu tip güzel kapakları daha fazla görürüz.
Herzamanki gibi ikonografinin neyi anlattığını merak ediyorsanız sembol kütüphanesine başvurabilirsiniz. https://kozmikatolye.com/sembol-kutuphanesi/
Şimdide kısa kısa hikayelerden ve genel fikirlerimden bahsedeceğim. Umarım sizler de kitabı okur ve yorumlarınızı paylaşırsınız.
Sanatçının Müdafası
Hikaye sanat ile bilimin kesiştiği noktada sanat nedir diye aslında soruyor. Bununla ilgili olarak değişik mekanlara ve kişilere atlıyor. Karmaşık yapının bu kısmı bu yüzden normal. Ama arada geçen şiirler falan bana çok hitap etmedi. Hikaye bu arada taraf tutuyor,yani bir tarafı diğerinden haklı görüyor. Ben diğer tarafı tutuyorum dolayısıyla bazı kısımları çok inandırıcı bulmadım. Hikayeden çok bir manifestoyu andırıyor. Yazımı güzel. Hikayenin kelime kısıtlamasından mı bilinmez karakterler çok tek boyutlu ve basmakalıp geldi. Özellikle profesör karakteri biraz inandırıcılıktan uzak. Genel olarak insanı düşünmeye ittiği için takdir ettim ama hikaye olarak çok tat almadım.
Sürüklenen Yalnızlık
Merak uyandırıcı başlayan uzayda geçen güzel bir hikaye. Bana doğal olarak tek bir adamın uzayda klostrofobik macerası olması dolayısıyla “Moon”u hatırlattı. Betimlemeler ve yazım güzel ama tek kişinin uzaya öyle 7 yıl gönderileceğini düşünmek ilk aşamada bile inandırıcı değil. Yani insanlar insan psikolojisini son bir yüzyılını bir anda unutmadıysalar. Onun dışında detaylı ve güzel.
Bilinmeyen Oran
Sanat üzerine bir hikaye daha. Kitabın burasına kadar geldiğimde kendimi şanslı sayıyorum. Atmosfer güzel inşa ediliyor ve yazım da gayet iyi. Afganistan 2048 de hala bir çöplük durumundaymış o biraz üzdü :). Bir görevden bahsediliyor ve böyle biraz olaylar silsilesiyle ana karakter bu göreve seçilmiş. Devletlerin bu işleri bu kadar şansa bırakacaklarını düşünmek zor yani bu işi kalbur üstünden çok daha iyi yapacak insanlara devretmek isterler diye düşünüyorum herhalde. Ayrıca sanat felsefesi de artık baya süredir var. Karakter biraz kendine ayrılan şansı ve zamanı çarçur ediyormuş gibi :).Yazar da hikayede bilim kurgusal kısımlarda biraz daha risk alabilirmiş diye düşündüm bazı kısımlarda. Biraz daha derine ve ayrıntıya inilebilirdi belki. Okuyun bakalım siz ne düşüneceksiniz.
Deri
Yine domestik bir hikaye. Ev içerisinde iki kişi arasında geçiyor. Anlaşılan bu yüzyılda kişisel veri güvenliği falan biraz sallantıda. Bir androiden bahsediliyor ve baya üstün bir model fakat plastik kokusu işini halledememişler. Bu biraz kilit bir rol oynuyor o yüzden es geçemedim. Yani en azından şu anda kullanılan yapay penislerde veya seks bebeklerinde bile koku yok.. Plastikte kokuyu geçirmek baya kolay bir olay. Buna inanmak bana biraz zor geldi. Niye bu versiyonda koku var bunun en azından açıklanmasını beklerdim. Android benim için fazla insani davranıyor. Yani sanki dışarıya robot taklidi yapıyor ama iç ruh hali insan gibi. Kafamda tam oturmadı. Anlatımıyla işçiliğiyle iyi bir hikaye fakat benim ilgimi cezbetmedi.
Nemesis
Nemesis basit anlamda çöp ve hurda olan bir adada geçiyor. O kadar insanın böyle bir yerde nasıl yaşadığı muamma.Uzun zamandır durum buysa niye ölü bir fokla karşılaşıyorlar mesela anlaşılmıyor. Bu tip postapokalyptik durumlarda insanların nasıl bir şekilde hayatta kaldıklarını belirtmek bence hikayenin inandırıcılığı açısından bir gereklilik. Dune’da rüzgar kapanları var, Madmax’de metan üreten domuz çukurları, Matrix’te ise tek hücreli bakteri lapası. Burada da bir şey olmazsa hikaye fazla “bildik postapokalypse işte ,idare edin”e dönüyor. Hikaye anlattığı atmosfer için belki de fazla kısa. Belki daha fazla yeri olsa bu problem de ortaya çıkmayacak.
İhlal
Sonunda zaman paradoksları ile ilgili hikayelere ulaşabildim. Bu hikaye de çok yeni bir fikir olmasa da örgüyü güzel ele almış. Neredeyse zamanın sonu diyebileceğimiz bir ortamda bazı çaresizliklerin günümüze bu kadar yakın olmasını biraz garipsedim ve mantıklı bulmadım. Genel olarak heyecan verici ve sürükleyici. Biraz daha detaylarla desteklenebilirdi bazı durumlar diye düşünüyorum.
Eşitleyici
Hikayede gözüme çarpan ilk şey güzel karakterler arası konuşmalar oldu. Karakterlerin birbirleriyle konuşmaları doğal ve güzel geldi. Hikaye biraz tahmin edilebilir ve yapacağını yaptıktan sonra da çok bir gelişme olmuyor. Bunun dışında güncel bir bakış açısıyla yazılmış ve hikayeyi uzatmadan bitiyor. Zamanını iyi kullanmış.
İlk Görev
Bu hikaye bu yıl çıkan “İlk” kitabında da yayınlanmıştı bu sebepten o kitaba olan yorumlarımdan eleştirimi okuyabilirsiniz. (https://kozmikatolye.com/ilk-bilimkurgu-seckisi/) Aslında gayet güzel bir hikaye fakat ülkemizde zaten az hikaye kitabı çıkıyorken bir hikayeyi iki ayrı kitaba basmak bence doğru olmamış. Keşke kendisinden ikinci başka bir hikaye istenseydi. Tabi bu hikaye yarışmayı kazandığı için bu kitapta yer almış. Zor bir seçim ama okuyucuya fazla güzel hikaye servis etmek öncelikli olmalı diye düşünüyorum 🙂
Makyaj
Bu hikayede artırılmış gerçeklikle ilgili taze bulduğum bir fikir vardı.Hikayenin merkezinde olan teknoloji herkes tarafından biliniyorken son kısımlarda gerçekleşen şaşkınlığı biraz garip buldum. Bir de son kısımdaki açıklama gibi olmuş. Hikaye beni çok heyecanlandırmadı ama yazım ve işleyiş olarak beğendim, yazarı takip edeceğim.
Zaman Silsilesi
Bu zamanda sıçrama hikayelerini sevmek istiyorum ama genellikle konunun tabiatından kaynaklanan mantık hatalarına çok meyilliler. Detaylar hoş şekilde yerleştirilmiş. Sonu nereye bağlanacak diye merak uyandırdı fakat biraz sonunu fazla kaderci buldum.
Hayalet
Hikayenin ağdalı dili ve arka arkaya gelen betimlemelerinden çok fazla hoşlandığımı söyleyemem. Fakat Puslu Kıtalar Atlası severlerin bu hikayede belli bir tat bulacağına da inanıyorum. Belki cyberpunk yerine steam punk bir durumda olsa çok daha iyi çalışacak bir hikaye gibi geldi. Karakterler ayrıntılı ve derin .Bir dertleri bir duruşları var. Fakat fakat hikaye o kadar ilginç değil. Sanırım herkesin kendi için karar vermesi gereken bir hikaye.
Yazı Tura
Kuantum alemine ilk girişimizi yazı tura ile yapıyoruz. Deterministik bir dünyada aşk ve çiftler nasıl olurdu sorusuna yanıt arıyoruz. Fikir ok ama kuantum olasılığını Schrödinger’in kedisine kadar açıklıyor ki bu da biraz işin mistisizmini bozuyor. Şu aralar dizisi de yayınlana Asimov’un “Vakıf” serisinde psikotarih mesela bu işin güzel anlatılmış hali. Hala bilimsel gibi gözüküyor, anladığını zannediyorsun ama hala da bir gizli tarafı var. Belki bazı kısımları kafamızda doldursak hikaye daha iyi olurdu.
Işık
İnsanların mantıklı şekilde yeraltında yaşadıklarına okuyucuyu inandırmak zaten yeterince zor bir görev. Fakat bunun üstüne insanların tüm teknolojiyi ve bilgiyi kaybedip kazmadan hallice aletlerle etrafta dolaştıklarına inanmak benim için baya zor oldu. Hikayenin başından sonunda üç aşağı beş yukarı ne ile karşılaşacağımızı bildiğimiz için ne yazık ki konu benim için zayıf kalıyor. Belki fantastik bir dünya betimlemesinde bu konu daha iyi çalışabilir.
Üstün Beyin Yeni Tarzı
İnsan üstüne iyileştirmelerle ilgili hikayeler hep dikkatimi çekmiştir. Bu hikayede de iyileştirmeler sonucunda sosyal statüsünde değişmeler olan bir beyfendiyi izliyoruz. Sorun teknolojinin fazla açıklanıp karakterin diğer insanlarla olan etkileşimindeki başarılarını fazla yuvarlanmasından ortaya çıkıyor. Alet bluetoothlamı adama bağlanıyordu açıkcası umrumda değil ama “ofisteki tüm kadınları tavladı.” teknolojinin hikayedeki etkisinin özetlenmesi de kaçırılmış bir fırsat. Yine de hikayenin sonunu beğendim, okumaya değer bir hikaye.
Bakışlarımdan Bellidir
Kitaptaki başka bir kaderci teknolojinin pençesindeki bireyin maceraları.Ne yazık ki bu sefer hikayede teknoloji çok az yer alıyor. Hikaye kendini toparlıyor fakat beni konu çok heyecanlandırmadı.
Extube
Sevgili Kadri Kerem Karanfil’in hikayesini kitapta görmek acı bir tebessüm bırakıyor. Kendisini şahsen tanımamış olsam da yazılarını okuma şansına sahip oldum. Hikayeye gelince mizah dolu güzel mütevazi bir hikaye. Size üstten bakmıyor kolunuza girip hikaye boyunca dans ediyor ve çıkış kapısından dışarıya uğurluyor. Dünyanın en iyi hikayesi belki değil ama yüzünüzde bir tebessüm bırakacağı kesin. Hoşça kal Kerem.
Kapat-Aç
Kitap sürprizini sona saklamış. Güzel ve sürükleyici bir hikaye ile karşı karşıyayız. İçinde bulunduğumuz dünya yeterince detaylı ve inandırıcı olarak anlatılmış. Hikaye ilgiyi yüksek tutuyor ve yapılan hareketlerin bir anlamı var. Sanırım kitapta en beğendiğim hikaye oldu.
Kitap genel olarak beklentimin altında kaldı diyebilirim. Bunun sebebi sanırım yarışma birincilerinden oluşması. Diğer okuduğum hikaye seçkileri arasında ortalamada kalıyor ve pek öne çıkmıyor. Çoğu hikayenin iyi yaptığı şey güzel bir atmosfer yaratmak. Öte yandan çoğu hikayede bu yaratılan atmosferde adım atmak ve detaya inmek yerine özet cümleler kullanılması ortak zayıf yanlardan biri.”İlk” bilimkurgu seçkisi bazı hikayelerde tökezlese de biraz daha risk alan hikayelerden oluşuyor diye düşünüyorum.Sanırım bilimkurgu da benim için biraz daha tehlikeli sularda yüzmek anlamına geldiği o heyecanı hissetmeyi sevdiğim için bir tık aşağıda değerlendirdim.
Yine de okumak için güzel bir kitap.Kısa hikaye yazacak olan arkadaşların kesinlikle okumalarını tavsiye ediyorum.
Yeni değerlendirmelerde görüşmek üzere,hoşçakalın.
Burak K.
Hızlı Yazı Geri Bildirim Tablosu
İkonların üstüne getirerek anlamlarına bakabilir,tıklayarak geri bildirimde bulunabilirsiniz.Ayrıntılı açıklama için "Sembol Kütüphanesine" başvurun.Verilen puanlar geri alınamamaktadır.- Hikaye Temposu Düşük
- Yavaşla Biraz Dostum!
- Anlaşılması/Takip Etmesi Zor
- Hikaye fikir için fazla kısa
- Hikaye fikir için fazla uzun
- Tam zamanında!
- Mantık hataları ve Tutarsızlıklar
- Detay Eksikliği
- Detay Fazlalığı
- Güzel Ayrıntılar
- Güzel fikir ama uygulama daha iyi olabilir!
- Ortalam fikir ama iyi uygulama!
- Bıçak gibi keskin uygulama
- İyi dilbilgisi ve imla kullanım.
- Komik!
- Güçlü Sembolizim
- Kör gözüne parmak
- Gönderme Bağımlısı
- Sağlam Kökler
- Zamansız
- Teknoloji Açıklama Kitapçığı
- Derin ve Canlı Karakterler
- Tek Boyutlu karakterler
- Stereotip Karakterler
- Seçilmiş Kişi Sendromu
- Karakterin motivasyonu/hareketleri/arka hikayesi uyumsuz
- Hikaye Sıkıcı ve Sıradan
- İlham verici
- Taze Fikir!
- Sürükleyici!
- Mükemmel bir Yolculuk
- Fazla Düz Anlatım!
- Yaşanabilir Atmosfer!
- Bu Gezegende Yaşam Yok!
- Enteresan Burgular/Ayak oyunları
- Fazla Tahmin Edilebilir
- Seri Üretim
- Tanrının Eli! Deus Ex Machina
- Umut Vadediyor
- Başyapıt!
- Kötü Fikir
- Yakıt/Fikir Az