Boşluk Öyküleri

Emre İnanç kitap yurdu doğrudan yayıncılık yöntemini kullanarak yayınladığı kitapta yıllar içerisinde yazdığı öyküleri toplamış (2022). Kitaba dahil olan hikayeler yaklaşık 12 yıllık bir zaman diliminde yazılmış. Yazar ayrıca kendi editörlüğünü yapmış.

Kitabı Yerli Bilimkurgu Yükseliyor sitesindeki listede görerek ulaştım. Fakat bu öykülere “bilimkurgu” demek biraz zor.

Kitaptaki ilk iki hikayenin konusunu bile anlamakta zorlandığımı ifade etmeliyim. Hikaye kurgusu belli olmayan bir yazıya, ki genel olarak aforizmalardan oluşuyor, bir değerlendirme yapabilmek zor.

Üçüncü hikayenin içinde robotlar geçse de bunlar teneke adam işlevinden öteye gitmemiş. Masalsı bir diyarda bir çocuğun başından geçenleri okuyoruz.

Dördüncü hikaye ise yine masalsı bir diyarda yeni bir kralın seçilmesiyle ilgili. Hala bilimkurgusal bir öğe yok. En azından bu hikaye biraz bir hikaye örgüsü olması dolayısıyla biraz umutlandırdı.

Bu aşamada artık kitaba olan sabrım azaldığı için hikaye başlıkları arasında hızlı hızlı geçiyorum ve “Android” adlı hikayeyi görüyorum. Bu birkaç sayfalık hikaye bilimkurgu namına çok bir şey katmıyor ama bir uzay gemisinde geçtiği için hala bir bilimkurgu sayılabilir.

Bir şans daha vererek Bay X ve Bay Y isimli iki kişinin şizofrenik hikayesine geçiyorum. Artık mantık bu hikayede beni terk ettiği için sadece cümleleri okuyorum. Sonunda bu iki kişi gerçekten şizofren birini anlatsaydı hoş olabilirdi ama hikaye başladığı gibi lay lay lom gibi bitiyor.

Son olarak “Dünya” isimli kıyamet sonrası hikayeyi okuyorum. Kopan parçalar, sefaf mutasyona uğramış balıklar ve Mars yörüngeleriyle ilgili hikaye en azından beni biraz eğlendiriyor. Olaysız dağılıyoruz ve kitabı kapatıyorum.

Yazım tekniği olarak öykülerin dili kabul kabul edilebilir fakat olay örgüsü kısmında sınıfta kalıyor. Garip bir şekilde “Alpha Centauri”, “Vivaldi” gibi kelimeler kalın punto ile yazılmış. Bu hangi amaçla yapılmış bilmiyorum.

Yüz onbir sayfalık kitabın sanırım %30’unu okumuş olmalıyım fakat bana yetti. Hikayelerin çoğu bilimkurgu olarak değerlendirilemez ve bilimkurgu öğeleri bulunduranlar da konu olarak çok zayıf. Hikayeler deneysel edebiyat olarak düşünülürse okunabilir. Belki benim beklentim farklıydı.

Belki öykü seçiminde biraz daha seçici olunsa ve kime hitap ettiği belli olsa kitaba olan bakışsım biraz daha değişik olurdu. Kendi açımdan bilimkurgu severlere bu öykü seçkisini tavsiye etmiyorum.

This site uses Akismet to reduce spam. Learn how your comment data is processed.